Kayıtlar

Şubat, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Wikileaks: Beşinci Kuvvet yahut Algı Operasyonu

Resim
4 Ekim 2006’da Julian Assange ve Daniel Domscheit-Berg tarafından Wikileaks (sızıntı) isimli bir site kurulur. Yayına başlamasından dört yıl sonra 29 Kasım 2010'da yayımladığı diplomatik belgelerle dünya çapında ses getiren, kaynaklarının gizliliğini koruyarak hükümetlerin ve diğer organizasyonların hassas belgelerini ortaya çıkaran bu sitede, ABD’deki tüm yolsuzluklar teker teker ortaya çıkarılır. Diğer taraftan Amerika’nın kirli tezgahları ve Ortadoğu’da yaptığı katliamlar da bir bir ifşa edilmiştir. İşledikleri savaş suçlarının kamuoyunda infiale sebep olmasından mütevellit üst düzey devlet adamlarının hedefi haline gelirler. Wikileaks, artık dünya çapında duyulmuş ve meşhur olmuştur. Her türlü belge de ellerine ulaşmaktadır. Ortaklardan Julian, ellerine geçen binlerce belgeyi bir gün kontrol etmeden yayımlamaya karar verir. Yani ülkede dönen tüm dolapları ifşa edecektir. Julian, belgelerin yayımlanmasıyla, özgürlüğün sadece Amerika’nın elinde olmadığını, adaletin ve in...

Büyük Muztaribler -Düşünce Tarihine Bakış-

Resim
Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun kaleme almış olduğu bu eser, Doğu'dan Batı'ya, Batı'dan Doğu'ya esen rüzgarları topluyor. Doğu'nun ve Batı'nın cins kafaları, düşünürleri bir düşünce, yeni bir fikir oluştururken aynı zamanda bir medeniyet de inşa ediyorlardı. Geleneksel kültürümüzde ve Batı klasiklerinde bu durum göze çarpar. Batı Rönesans’ını gerçekleştirdiğinde sanatta, ilimde, fende, matematikte, astronomide, tıpta ve sair mevzularda kendini geliştirmeyi başardı. Elbette Müslümanların bu gelişimleri daha önceydi ve İslâm ahlâkı ve kültürü bu medeniyetin inşası için etken konumdaydı. Batıda medeniyet gelişirken beri yanda İslâm aleminde medeniyet kaybolmaya yüz tuttu. Batı'daki emperyalizm ve Müslümanlardaki uyuşukluk ve sindirilmişlik, kültürlerin silinmesini de beraberinde getirdi. Batı'nın asırlar öncesinde Endülüs, Sicilya ve Filistin'deki Müslümanlarla teması neticesi aydınlanıp aldığı “bilgi” gıdasını hazmettikten sonra dönüp aynı...

Terazi Hassasiyeti Nereye Gitti?

İnsanı kandırmanın en gelişmiş hâlini şu zamanda net bir şekilde yaşıyoruz. Eski insanlardan daha çok bilgiye sahip olmamıza rağmen (işlenmeyen bilgi) nedense ileri teknolojinin o dışı güzel görünen tarafına aldanıyoruz. İnanmak için artık bir çabamız da yok. Gözümüzün önüne gelen şey, doğrudan bilinçaltımızda yerini buluyor ve binasını oraya dikiyor. Evet, birileri bizleri kandırıyor. Kurnazlık yapıyor. Müslüman kardeşini aldatıyor; bunun ismi de ticaret oluyor. Zamanında Batı’da “Kişisel Gelişim” diye bir ahlâksızlık furyası çıktı. İnsanın kişiliğiyle, fıtratıyla, özüyle, karakteriyle oynadı. “Hızlı koş”, “Onun önüne geç”, “Ezmezsen ezilirsin”, “İkinci olmayı kabul etme”, “Pusuda bekle”, “Sakın güvenme” gibi söylemlerle dayanışmacı insan ruhunu tahrib etti. Batı’da yaygın olan bu hastalık çeşidi almış başını gidiyor. Her şeyin hızlısı, her şeyin makinesi, her şeyin kolay tarafı Avrupa’da insanı insandan uzaklaştırmış makinelere esir etmiştir. Çabuklaştırılmış şeylerle ruhu arka plana...