Belvedere filmi
Yönetmen: Ahmed Imamovic
Ülke: Bosna Hersek
Tür: Dram
Vizyon Tarihi: 02 Aralık 2010
Dil: Boşnakça
Oyuncular: Jasna Diklic, Milenko Iliktarevic, Semir
Krivic, Almir Kurt, Damir Kustura
“Belvedere” nedir diye sorarsanız, şu
cümleyle açıklayabilirim: Kendi yakınlarının ölülerini "katillere” para
teklif ederek bulmaya çalışan Boşnak
kadınların mücadelesi.” Evet, insanın kendi katiline muhtaç olmak zorunda kaldığı
o acı dolu hayat.
Bosna topraklarından hâlâ cesetler çıkıyor. Bitmiyor bu
ıstırab. Gözüyaşlı anaların yüreklerinde
kaybolup gidiyor tüm cesetler. Bosna’ya ayak bastığınız
an bu soykırımın ateşini hissedebiliyorsunuz.
BM kontrolü altındaki Srebrenitsa'da 11 Temmuz 1995
tarihinde burada görevli Hollanda askerlerine sığınan
Boşnaklardan
8 bin yetişkin erkek ve 14 yaş
üstü çocuk, Ratko Mladiç komutasındaki Çetnik birliklerine teslim edildi.
Teslim edilen Bosnalıların tamamı götürüldükleri fabrikalarda ve yollarda
katledildi.
Bu acı 15 yıldır hiç dinmedi. Analar, babalar, evlatlar
ailelerini arayıp durdu. Ahmed İmamoviç bu soykırımın
sessizliğini
beyaz perdeye taşıdı.
-Baba, annemi neden Potacari’ya defnetmedin? Herkes orada.
-Bize müsaade etmediler, orası hastalıktan ölenler için değil.
-Peki ya savaş
olmasaydı?
-O zaman ne hastalık olurdu ne de Potacari.
Sıra sıra binlerce mezar filmde içinizi kanatıyor.
Çehrelerde o ekşi ama tevazu tabir, hüzünlü
bakış,
dillerde ise hep Fatihalar…
Belvedere Refugee (Izbjeglıckl) kampına ailesini kaybetmiş
kadın girer.
Görevli doktor kimi arıyorsunuz diye sorar.
Kadın:
Alen Salihoviç 1984, oğlum
Hasan Salihoviç 1952, kocam
Osman Kustura 1939, babam
Zaim Maslo 1947, damadım
Edim Maslo, 1978,
Samir Maslo, 1980, yeğenlerim.
Diyerek aslında Bosna’nın feryadını iliştirir
görevlinin yüreğine.
Köye gelen kamyon etrafına toplanan yüreği
yanık ailelere, açılan kapaktan onlarca tabut çıkıyor. Kimilerinin yüreği
heyecandan pır pır uçarken kimileri daha fazla dayanamayıp kenara yığılıyor.
Kaldıramıyor Bosna bu koca acı yükü.
“Hayatımın bir ipin ucunda sallanarak son bulmasından
korkuyoum.
Yanımızda, yöremizde pek çok insan bunu yapıyor.
Uzun günler
Uzun geceler
Uzun yıllar
Ekmeği sevemezsin
Suyu sevemezsin
Aldığın nefesi sevemezsin
kimseyi sevemezsin
Ne bir ses var ne de bir kurtuluş
yolu…”
Birbirleriyle karşılaştıkları
vakit sordukları sorulardan biri de:
- “Bulabilmişler
mi birini?..” (Ölenlerimizden birini bulabilmişler
mi?)
Ahmed Imamovic’in Siyah-beyaz” ve "renkli”
görüntülerle beyaz perdeye aktardığı
film, mutlulukla hüznü bir arada nasıl yaşadıklarını,
o mutluluğun bir kuş gibi
ellerinden nasıl uçtuğunu, yokluk içinde yeni
yoklukların nasıl yaşandığını,
bir insanın yakınlarının nasıl topraklara ellerini geçirip de kemik
aradıklarını, bizlerin kalplerini hançerlercesine anlatıyor.
“Hayallerim acı içinde / Uykularım keder dolu / Yalnız bir
kuş
gibi / Uçtan uca uçuyorum.
Şafak sökmeyecek mi hiç? / Allah2ım güneş
hiç doğmayacak
mı?
Bosna Hersek’de savaş
yılları boyunca Bosna'nın dört bir yanında Srebrenitsa, Zepa, Vlasenica, Zvornik ve birçok bölgeler bu zulümden nasibini aldı. Gorajde kenti
yakınlarındaki "Belvedere” mülteci kampında günlerini toplu mezarlarda
geçiren Boşnak kadınları, ailelerin ölülerini öğrenmek
için çaresiz şekilde "katillere” para teklif
ediyor.
“Bana kocamın ve oğlumu
nereye gömdüğünü söylerse onu bağışlarım.
Onların bir mezarı olsun yeter benim için” diyen annelerin feryatları bir Bosna
boyunca içimizde bir yer yapıyor.
Bu yüzden Boşnak
bir kadın şunu seslenebilir karşısındakine:
“Uyumak güzeldir / Bundan büyük şans
olamaz.”
Ahmed İmamoviç Boşnaklı
kadınlar için de şunları dile getirmişti:
“Srebrentsalılara karşı 14
yıl süren bir uyuşukluğumun
olduğunu
anladım, bunun üzerine bu filmi çekmeye karar verdim. Onların acılarına saygı
duyuyordum, ama bazı şeyleri değiştirmek
için hiçbir şey denememiştim.
Filmin tüm dünyayı değiştireceğini
düşünmüyorum,
ama herkes, sadece biz sanatçılar değil,
durumun düzeltilmesi için elinden geleni yapmalı.”
2002 Avrupa Film Festivalinde en iyi kısa film ödülünü
''10 Minuta'' ile kazanan film, o sene içinde de Bosna Hersek'te izleyiciyle
buluştu.
Bosna Müslümanlarına ve Aliya’ya rahmet olsun.
M. Taha İnci
Yorumlar
Yorum Gönder